3 Temmuz 2009 Cuma

SAYGI DA KUSUR


Nuran teyze kendi parasını kendi kazanır, geçinirdi. Dört çocuğu vardı. İkisi kız, ikisi erkek idi. Kızları köyde oğulları ise şehirde yaşardı. İki oğlu ile birlikte yaşamını sürdürürdü. Nuran teyze kendi parasını kazandığı için oğulları karışmazdı. Nuran teyzenin büyük oğlunun adı Süleyman küçük oğlunun adı ise İzzet’ti. Süleyman evli ve iki kız çocuk babasıydı. Eşinin adı Gülsüm çocuklarının adı ise Fatma ve Canan idi. Küçük oğlu İzzet de evli iki kız çocuk babasıydı. Eşinin adı Süreyya çocuklarının adı ise Aylin ve Sema idi. Canan çok şımarık bir kızdı. Babaannesiyle durmadan dalga geçer onunla eğlenirdi. Ve bu onun çok hoşuna giderdi.
Babaannesini kendine bir eğlence olarak görürdü. Durmadan ona bağırır ve azarlardı. Bunları aynen Fatma, Aylin ve Sema da yapardı. Fatma ve Canan’ın anneannesi tek bacağını kazada kaybettiği için dilenirdi. Elif yaşlı kadını her gördüğünde çok üzülüyordu. Her zaman aklında durumları çok iyi, neden dileniyor acaba? Sorusu vardı.
Bir gün Elif, Fatma ya sordu;
__Anneannen neden dileniyor? Siz mi dilendiriyorsunuz? Fatma;
__Biz dilendirmiyoruz kendisi dilenmek istiyor. Elif şaşırdı (düşündü)nasıl olur da bir insan dilenmek ister… Ama Fatma ya inanmış gibiydi. Fatmaların evinde sakat olan dayısı, anneannesi ve çok yaşlanan babaannesi vardı. Neden dayısı dilenmiyordu?… Anneannesi gerçekten kendi dilenmek istiyor ki dileniyor dayısı istemediği için dilenmiyor herhalde diye düşündü. Bazen anneannesini taksiler getirirdi sokağa, yardım amacına onlar bile girdiği evi görünce şaşırırlardı. Zaman böyle geçip giderken Nuran teyze de elden ayaktan kesilmiş elişi yapıp satamaz hale gelmişti. Oğullarına iyice muhtaç olmuştu. Ve gitgide aklını yitirmeye başlamıştı. Nerede ne zaman ne olduğunu artık düşünemiyordu. İki oğlu da Nuran teyzeye bakmak istemiyordu. Her gün kapının önüne koyup su bile vermiyorlardı. Yaşlı teyzeye evlerinin yanında olan yemekhane su veriyordu. Kapının önünde otururken sokaktan geçen herkese ne ettiğimi bilmiyorum, evin kapısını açın yavrum ya da namaz kılacağım derdi. Yüzünde büyük yaralar vardı. Elif bu yaraları kimin yaptığını çok merak etmişti Aylin’e sordu;
__Aylin babaannenin yüzüne ne oldu? Aylin;
__İğne yaptırdığımız için iltihaplandı. Elif bu söylenenlere inanmamıştı. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Nuran teyzenin kaşında yara oluşmuştu. Elif yine Aylin’e;
__Aylin babaannenin kaşına ne oldu?
__”Çekyatta otururken düştü, kaşı yarıldı” dedi. Elif Aylin ‘in yalan söylediğini anlamıştı. Besbelli ki dövmüşlerdi zaten her zaman dövüyorlardı Elif ve bütün mahalle bundan emindi. Ama onlar ısrarla, yaptıklarını inkar ediyorlardı. Bir sabah yataktan gürültüyle uyandım. Birde baktım ki; Polis Fatmaların kapısını çalıyordu. Tüm mahalle cama çıkmıştı. Herkes merakla orada ne olacağını, polislerin neden geldiğini düşünüyordu. Fatmalar kapıyı açtılar ne olduğunu anlayamamışlardı. Polis Nuran teyzeyi görmek istedi. Nuran teyzeyi gördüklerinde şaşırdılar yüzü yaralarla doluydu. Polisler Fatmaları uyardılar bir daha bu teyzeye bağırdığınıza ve dövdüğünüze dair bir şikayet alırsak siz zarara girersiniz, size para cezası keseriz ayrıca teyzeyi de burada bırakmayız aklınızda bulunsun…Fatmaların umurlarında bile değildi söylenenler. Polisler gittikten hemen sonra Nuran teyzeye bağırmaya başladılar Fatma sinirliydi, artık babaannesinden daha da nefret ediyordu. Acaba Fatmaları kim şikayet etmişti mahallede herkes Fatma’nın Pınar adındaki halasının şikayet ettiğini söylüyordu. Belliki o da üzülmüştü Nuran teyzenin haline… Nuran teyze çok üzgündü. Bayılacak gibi duruyordu, halini görenler çok acımıştı Nuran teyzeye. Gözleri dolmuştu. Fatma’nın annesi Gülsüm Nuran teyzeyi tekrar kapının önüne oturttu. Nuran teyze eve giremediği için namazını da dışarıda kılmıştı. Nuran teyzeyi eve sokmazlardı gündüzleri, bahçeye koydukların da kapıyı kilitler dışarı çıkarmazlardı, dışarı koydukların da ise eve almazlardı. Bir sabah Aylin’in babasını apartmandan hızla çıkarken gördüm eline de eldiven takmıştı. Ne olduğunu çok merak ediyordum, apartmana girdim bir de baktım Nuran teyze kapının önünde baygındı. Çok üzüldüm. Herkes banyoda fenalaşmış nefes alamıyormuş, diyordu. Aylin’in babası taksi çağırmaya gitmiş. Ama taksi gelene kadar Nuran teyze hayatını kaybetmiş…
(…kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma…)

1 yorum: